Biliş bir düşüncedir. Bilişlerimiz herhangi bir konu( cinsel ilişkiye girememe) hakkındaki ne düşündüğümüzdür. Düşünceler zihnimizden otomatik olarak akar ve nasıl hissettiğimizi etkiler. Bilişsel yaklaşım; kişinin kendisini, çevresini, çevresinde olup biten olayları yaşantıları ve geleceği ile ilgili algılama, yorumlama ve anlamlandırma süreciyle ilgilenir. Shakespaere’in “iyi ve kötü yoktur, düşünce onu öyle yapar” sözü bilişsel yaklaşıma çok güzel özetler. Bilişsel yaklaşımda olaylar değil olaylara olan bizim bakış açımız önemlidir. Bu açıdan bakacak olursak vajinismusun gelişmesinde ve devam etmesinde algılama, yorumlama ve anlamlandırma süreçlerindeki sistematik hatalardan kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Çocukluktan itibaren cinsellikle ilgili anlatılan abartılı ilk gece hikayeleri, erkelerin zarar veren ve kadınları kullanan olarak anlatılması, tv programları izlerken öpüşme sahnesi olduğunda kanal değiştirilmesi, cinsel ilişkinin kadınların görevi olduğu, cinselliğin zevk değil de acı verdiğinin anlatılması özellikle bu telkinlerin en güvenilir kaynak olan anne, teyze, hala gibi anlatılması vajinismusun en önemli nedenlerindendir.
Bu ve buna benzer aile yapısında büyüyen birinin cinsel ilişkiden büyük oranda kaçınacağını veya erteleyeceğini söylemek mümkündür. Ayrıca bu sorunu yaşayan kadınları çoğu, bilişsel çarpıtma olarak cinsel organlarının çirkin ve rahatsız verici görüntüsü olduğunu düşünürler ve çıplak olarak kendilerine bakmakta tahammül edemezler. Cinsel organlarının çok küçük olduğu, penisin çok büyük olduğu, ilk gecenin çok acılı , ağrılı oluk oluk kanlar akacağı, canın çok yanacağı, ama dişinin sıkması gerektiği kızlık zarının yırtılacağı, delineceği, patlayacağı çok kan gelirse hastaneye kaldırılacağı ilk gece kadının ve erkeğin kilitli kalabileceği gibi olumsuz düşünceler kadının cinsel ilişkiden korkmasına ve cinsel ilişkiyi aylarca hatta yıllarca ertelemesine neden olmaktadır.
Bu kısır döngüyü şematize edersek; Ağrı beklentisi( korku ve endişe), Vajinal kaslarda otomatik kasılma, cinsel ilişkide zorluk( hiç olmuyor yada ağrılı) , ilişkiden kaçında ve buna bağlı olarak tekrar korku ve endişe şeklinde başa dönme ve kadının kendisini deyim yerindeyse girdabın içinde bulmasıdır. Cinsel terapist aktif bir tartışma yöntemi le danışanın bu kısır döngüden çıkmasına yardımcı olur.